İstanbul Rehberler Odası, Turist Rehberliği Kanununa İtiraz Etti
İSTANBUL Rehberler Odası (İRO), 6326 sayılı Turist Rehberliği Mesleği Kanunu’nda yapılması planlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan önerilere itirazlarını Beyoğlu’nda bir basın açıklamasıyla bildirdi. Basın toplantısında konuşan IRO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gökhan Çeliktaş, planlanan değişikliklerle ilgili olarak, “Burada doğasına uygun olmayan, işleyen bir yasa tasarısı olduğu konusunda bugün burada arkadaşlarımızla mutabakata vardık. Turist rehberliği mesleğinin şartlarına ve standartlarına uygun olup, mesleğin kalitesini ve itibarını yükseltmeyi değil, tam tersini amaçlamaktadır.” “Bunu bir kez daha duyurmak istiyoruz” dedi.
İstanbul Rehberler Odası üyeleri, 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nda yapılması planlanan ve TBMM’ye sunulması planlanan önerinin unsurlarına itiraz etmek için Beyoğlu’nda basın açıklaması yaptı. IRO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gökhan Çeliktaş, küme adına basın açıklaması yaptı. Çeliktaş, yasada önerilen değişikliklerin mesleğin kalitesini ve prestijini artırmayı değil, tam tersine geriletmeyi amaçladığını belirtti.
“BUNUN ULUSAL GÜVENLİK SORUNU OLUŞTURACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Gökhan Çeliktaş, “Bugün burada toplanma amacımız, yapılması düşünülen değişikliklere ilişkin teklif edilen değişiklikleri incelediğimizde turist rehberleri arasında endişe yaratan konulara ilişkin basın açıklaması yapmaktır. Yeni yasa değişiklik teklifini incelediğimizde, 9 Şubat’ta meclise gönderdiğimiz incelemede aramızda endişe yaratan bazı unsurların olduğunu tespit ettik.Bu konulardan bir tanesi de Turist rehberleri olarak çeşitli araçlarımızdan çıkartılıp sadece müze ve ören yerlerinde çalışmak istiyoruz. Rehber profesyonelleri olarak güzel ülkemizin her bölgesinde zevkten damak tadına değişen coğrafi zenginlikleri, kültürel mirası, gelenekleri, sosyal yaşamı ve kültürel mozaiği görmek istiyoruz.Bir bölgeden başka bir bölgeye seyahat eden Türk vatandaşlarımıza bunu tanıtmakla yükümlüyüz. Ülkemiz içerisinde farklı bölgelerden ve dünyanın her yerinden ülkemize gelen yabancı turistlere görevimizi hakkıyla yerine getirmek için çalışıyoruz.Şimdi birinci maddeyi incelediğimizde turistik araçlardan çıkartılıp istihdam edilmek istiyoruz. sadece tarihi mekanlarda gerçekleştirilen türlerde. Ancak anlatımımızın en önemli kısmını çeşitli araçlarla turun başlangıç noktasından bitiş noktasına kadar turistlere eşlik ederken gerçekleştiriyoruz. Müze ve tarihi mekanlarda araç içerisinde yaptığımız anlatımları görsel unsurlarla pekiştiriyoruz. Aynı zamanda bunun ulusal güvenlik sorunu oluşturacağını da düşünüyoruz. Çünkü araçtaki yerli ve yabancı turistlerin bu meçhul kişilere bırakılması ve bu araçlardaki ifadelerin hangi amaçlarla, nasıl propaganda amaçlı kullanılacağının kontrol edilmesinin mümkün olmadığını düşünüyoruz” dedi.
“KAZANDIĞIMIZ HAKLARI ELDEN ALMAK İSTEĞİ OLARAK YORUMLUYUZ”
Çeliktaş, “Diğer bir unsur da, daha önce de belirttiğim gibi, 38 farklı yabancı dilde yeterliliğini kanıtlamış ve bu dilleri ruhsatlarına kayıtlı olan turist rehberleri ve meslektaşlarımızın her yıl yabancı dil sınavına girmeleri gerekiyor. 5 yıl sonra dillerde zaten aktif olarak çalıştıklarını tekrar tekrar kanıtlıyorlar. Bu anayasanın unsurlarına aykırıdır.” Bunu kazanılmış haklarımızı elimizden alma girişimi olarak yorumluyor ve bu konuya karşı çıkıyoruz. Bir diğer konu da turist rehberliği mesleğine giriş şartları arasında yabancı dil bilme zorunluluğunun kaldırılması, bu meslekten mezun olanların önünün açılmasıdır. Türkçe rehberlik adı altında ve yabancı dil şartı aranmaksızın mesleğe alınacak rehberlik bölümü. Durumun böyle olduğunu görüyoruz. Bu noktada mesleğimizin hizmet kalitesinin bu sorunla birlikte düşüşe neden olacağını düşünüyoruz. Bir diğer konu ise arkeoloji ve sanat tarihi mezunları ile Uzakdoğu dillerini bilen kişiler için kolay bir rehber olmanın yolunu açacağından bahsediliyor. Halen yürürlükte olan 6326 sayılı Turist Rehberliği Kanunu uyarınca her Türk vatandaşı, üniversitelerin lisans ve önlisans turist rehberliği programlarından mezun olarak veya herhangi bir lisans programından tezli veya tezsiz mezun olduktan sonra turist rehberi olabilir. -tezli yüksek lisans ve yine özel ve devlet üniversitelerinde uzaktan eğitim yoluyla. Bu tür haklar verildiğinde buna gerek olmadığını düşünüyoruz. Bu kanunla ilgili yapılması düşünülen değişiklikler hizmet kalitesinin arttırılması ve mesleğimizin ileriye taşınması amacıyla savunulmaktadır ancak konuları tek tek incelediğimizde az önce belirttiğim konular dışında kanun dikkate alınmadan hazırlanmıştır. meslek kuruluşlarımızın görüşleri ve ilgili akademik kurumların görüşleri alınmadan, turist rehberliği mesleğinin doğasına, çalışma kurallarına ve standartlarına uymamaktadır. “Bu, mesleğin kalitesini ve mesleğin prestijini yükseltmeyi değil, tam tersine geriletmeyi amaçlayan bir yasa tasarısı olduğunu bugün burada arkadaşlarımızla birlikte bir kez daha ilan etmek istiyoruz.” dedi.